Eskişehir Hamam Müzesi

HAMAM TARİHİ

Doğu Roma'nın hamam kültürü ile karşılaşan İslam dünyası, dinin emri olan temizlik anlayışı ile beraber çeşitli İslam uygarlıklarında, Emeviler, Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlı döneminde hamamlar inşa etmiştir.

Mimari anlamda Klasik Greko-Romen Dünyadan 8-13. yüzyıl Ortaçağ İslam Dünyasına geçiş zincirinin temel bağlantısını, Türk-İslam hamam mimarisinin öncüsü olan Emeviler kurmuştur. Anadolu Selçuklu zamanında planlama ve yapım tekniği bakımından geliştirilen, Osmanlı kültürü ve mimarisinin etkisi ile sosyal yaşamın bir parçası haline gelen, kendilerine has özellikleriyle Türk hamamları; mimarlık tarihinde ve kültür tarihinde önemli bir yere sahip olmuşlardır.

HAMAM KÜLTÜRÜ

Yıkanma kavramı, başta Romalılar olmak üzere, antik dünya insanları için temizlikle ilgili bir zorunluluk olmasının çok ötesinde bir anlam taşımıştır. Kişisel bir yenilenme ve kökleri derinlere uzanan sosyal ve kültürel bir alışkanlık, kelimenin tam anlamıyla bir kurum olmuştur. Hamam yapıları da, sadece işlevsel bir etkinliğin çevresinde şekillenmiş binalar değil, eski gelenekleri ve inançları anlamamız için bize çeşitli yollarla ışık tutan sosyal bir kurumun temsilcileridir.

Türk hamamının kültürel bir miras olarak evrensel hafızada yer etmesini sağlayan Osmanlı Devleti'nde de bu mekân sadece yıkanma ihtiyacını gidermemiş aynı zamanda bir sosyalleşme ortamı sağlayarak farklı bir işlev de kazanmış ve toplumun vazgeçilmez bir unsuru hâline gelmiştir.

Sosyal hayatta değişik toplum tabakaları arasındaki iletişimi sağlayan hamamlar, halk için gelin hamamı, kız beğenme hamamı, sünnet hamamı gibi birçok kutlamanın yapıldığı beraber yenilip içildiği, hoş sohbetlerin edildiği, günlük yaşamın telaşından uzaklaşıldığı kompleks bir yapı olmuştur.